Türkiye’nin gelecekte kuraklık sorunuyla karşı karşıya kalabileceğine işaret eden Prof. Tarımsal üretimde üretici için de veriler acil, önlem alınmalı.”
2040 yılı için hazırlanan su gerilimi haritasına göre Türkiye gelecekte önemli bir kuraklıkla karşı karşıya kalabilir. Harita özellikle Marmara, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri için kuraklık tehlikesini öngörürken, İstanbul’daki barajların doluluk oranı son 10 yılın en düşük seviyesinde. 2000’li yıllarda Türkiye’de kişi başına düşen yıllık su miktarı 1.650 metreküp civarındayken, 2010’lu yıllarda 1.500 metreküpe gerilemiştir. 2020’li yıllarda bu rakam 1.350 metreküpe kadar geriledi.
“ORTA ANADOLU, VAN VE GÜNEYDOĞU ANADOLU’DA KURAKLIK BAŞLADI”
Dünyada son 20-30 yıldır iklim değişikliğinin etkilerinin ciddi anlamda hissedildiğini belirten Yeditepe Üniversitesi Tarımsal Ticaret ve İşletmeciliği Bölümü Prof. ve Ortadoğu’daki çöl iklimi ile aynı özellikleri gösteren Güneydoğu Anadolu bölgeleri.”
Kuraklığın sadece yetersiz yağış olmadığına dikkati çeken Turan, “Aslında sıcaklık ve güneş yoğunluğundaki değişimler de biyolojik döngünün oluşumunda son derece değerli. Su, özellikle tarımsal üretimde olmazsa olmazımız ama aynı zamanda Zaman, güneş yoğunluğundaki değişimler verimi etkiliyor ve kuraklık dediğimiz şey yetmiyor, başarısızlıkla karşı karşıya kalıyoruz” dedi.
“KİŞİSEL SU TASARRUFU YETERLİ DEĞİL”
İnsanların günlük su tüketiminden tasarruf etmenin tek başına sorunu çözmeye yetmediğinin altını çizen Prof. Dr. Metin Turan, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin yıllık yaklaşık 112 milyar ton su rezervi var. Kullanılabilir miktarı ise 55-60 milyar ton civarında. 8 milyar tonu sanayide, 11 milyar tonu ise insanların günlük tüketiminde, kalan 40-45 milyar tonu da. Tarımda kullanılıyor herkes farklı konuşuyor ama üretici açısından baktığınızda girdileriniz bire bir aynı, maliyetleriniz aynı ama veriminiz yüzde 30 düşerse , burada bir analiz bulmanız gerekiyor.Tarımsal üretimde üretici için de bilgi acil, önlem alınmalı.”
ÇÖZÜM TARIMDA BİLİM KULLANMAK
Sürdürülebilir tarım için sivil toplum kuruluşları, yerel paydaşlar ve devlet işbirliği ile çözüme ulaşılabileceğini kaydeden Prof. hem iş hem de ülkemiz için.”
prof. Metin Turan, suyun ağırlıklı olarak kullanıldığı tarım alanında yapılan bilimsel çalışmalarla kuraklık tehlikesinin ortadan kaldırılmasının mümkün olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
“Ölçmediğiniz hiçbir şeyi yönetemezsiniz. Bitki yetiştiriciliğinde tohumdan tüketime kadar olan tüm aşamaları takip ve ölçebiliyoruz. Örneğin bir domatesin ihtiyacı olan gübre, güneş, su ve diğer girdileri biliyoruz. Yaptığımız ölçümlerde bunların bir kısmını alamadığını ölçüyoruz.Ne varsa onu vermeye çalışıyoruz.Bu işleri sadece serada veya sadece açık alanda yapmak çiftçiyi yormaktan başka bir işe yaramaz. bölgelere uygun çalışmalar ve havza bazlı üretim yapmak çok değerli. Çünkü önümüzdeki 6-7 yıl su tüketiyoruz, şu anda birçok su kuyusu kapandı.”
