Gazeteci Yazar Mine Söğüt: “Kılıçdaroğlu’nun Adaylığı Güçlendirilmelidir. Şimdi Vatanı Kurtaracağız”
Gazeteci yazar Mine Söğüt, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı güçlenmeli. Ülkeyi ayağa kaldıracak, karşı devrimin verdiği zararı onaracak bir seçime gidiyoruz. Bunlar muhalefetin vaatleridir.”
Mine Söğüt, dün akşam KRT TV’de yayınlanan “Haftanın Panoraması” programına Semra Topçu ile katıldı. Söğüt’ün açıklamaları şu şekilde:
“BURADA KARIŞMAMALIYIZ. MUHALEFET GÜÇLÜ DURMALI”
“Genel sorunumuz neyin niçin yapıldığını anlamlandıramamak. Artık hukuki istikrar, rasyonel süreç yok. Niyetleri büyük bir karmaşa içinde okumak durumunda kalıyoruz. Hiçbir süreç kendi etiği içinde gerçekleşmiyor. siyasallaşmış yargı en büyük sorunumuz bu neyin kafası bu kafa karışıklığı böylesine kritik bir dönemden geçiyoruz seçim öncesi kritik bir dönemden geçiyoruz kaderi belirleyecek son seçim bu daha Son seçimlerden daha kritik bir seçim burada kafamız karışmasın muhalefetin sağlam durması gerekirken bütün niyetler bir araya geldi bu bana ürkütücü geliyor.
“ONA GÖRE GELİN, ÖNLEMLER VAR”
Siyasi yasak ihtimali, değerli bir siyasetçinin hukuken sorunlu bir durumda cezalandırılması, yargının düzgün işleyemez hale gelmesi ilk defa karşılaştığımız bir durum değil, uzun zamandır böyle. Buna hazırlıklı olmamız gerekirken neden şaşırdığımızı anlamıyorum. Nazar nazarına göre emsaller vardır. Bu ilk değil…
“YARGI FIRSATLARA HER YERDEN VURABİLİR”
Yargı muhalefete her yerden saldırabilir. Yasal olması gerekmiyor. Bütün bunlara hazırlıklı olmak gerekirken keşke daha sakin bir muhalefet, daha hazırlıklı, ne konuştuğunu bilen bir ortak muhalefet olsa. Çünkü hükümetin yapacaklarının sınırlarını bilecek kadar korkunç deneyimler yaşadığımızı düşünüyorum. Şaşırmamız anlamsız.
GECİKME 6 TABLO FARKLARI
Farklı tarafların bir arada yaşaması, onların tüm farklılıklarını ertelemelerini gerektirir. Tartışmalarına, dedikodularına, ayrılıklarına, adayımız bu olsun mu olmasın mı diye konuşmaya elveda demeleri, Türkiye’nin neye ihtiyacı olduğunu çok net ortaya koymaları gerekiyor çünkü bu kafaları yıpratan, küçülten bir tartışma. enerji. Tüm gerilimlerin ve farklılıkların çok net bir biçimde ertelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu hem 6’lı masaya hem de 6’lı masadan beklentisi olan seçmene itibar kazandıracaktır.
Bunun neden gerekli olduğunu da seçmenlere açıklamaları gerekiyor. Aslında tam kelimeyi söylememeliler. Tekrar çok sesli çok partili sisteme geçmeye çalışacağız. Sanki her şey normalmiş gibi tartışıyoruz, sıra dışı ne demek; Demokrasi ya da laiklik istemenin ne kadar elzem olduğunu birbirimize hatırlatmamız gerekiyor.
“İSTANBUL BELEDİYE BAŞKANI BU ÖNEMLİ GÖREVİNDEN NEDEN AYRILDI”
Mantıken rastgele kazanılmış bir belediye başkanlığı ne olursa olsun bu adaylığa feda edilmemelidir. Düz mantıkla gitmemiz ve teknik olarak bakmamız gerekiyor. O yüzden İmamoğlu’nun adaylığı tartışılmamalı. İstanbul Belediye Başkanı bu önemli görevi neden bıraksın? Çok önemli bir siyasi zafer. Neden orada olacak alanı alsın? Aklım meseleye buradan bakıyor. Adaylığının tartışılıyor olması garip. Hesaplamaları nasıl yaparız?
KILIÇDAROĞLU’NUN ADAYLIĞI GÜÇLENMELİ
Kılıçdaroğlu’nun liderlik vasıflarını tartışacak durumda değiliz. Kılıçdaroğlu’nun adaylığı güçlendirilmelidir. Genel seçimlere değil, rejimi kurtarmak için, cumhuriyeti kurtarmak için seçime gidiyoruz. Bunlar muhalefetin vaatleri. Şu an bir partiye ve cumhurbaşkanına oy vermediğimiz, önümüzdeki seçimde liderimizi seçeceğimiz anlaşılmalıdır. Bunu anlamamız yeterli olacaktır, bencil.
BÖLÜMLERE UZAKLIK, LAİKLİK DEĞİL
laiklik diyorum. Yargının siyasallaşması ve İslamileştirilmesi, eğitimin İslamileştirilmesi ve toplumsal ahlak, inanç özgürlüğü adı altında dokunulmazlığı beraberinde getiriyor. Organize berbatlık için dayanılmaz bir alan açılıyor – kültlerden bahsediyorum. Laiklikten değil, mezheplerden uzak durulmalıdır…”
